Slavoj Zizek Türkiye Sahaya İnİyor

Slavoj Zizek Türkiye, 21. yüzyılın en önemli filozoflarından, belki de en büyüğü olan, Slavoj Zizek'i Türkiye'ye tanıtmak amacıyla bir Twitter hesabı ve blog kuruldu.

Zizek ve Badiou Türkiye'ye geliyor

Dünyanın kendinden en çok söz ettiren filozoflarından Slavoj Zizek ve Alain Badiou, MonoKL'nin düzenlediği konferans için Ekim ayında İstanbul'a geliyor.

29 Eylül 2013 Pazar

Zizek ve Badiou Türkiye'ye Geliyor

Dünyanın kendinden en çok söz ettiren filozoflarından Slavoj Zizek ve Alain Badiou, Ekim ayında İstanbul'a geliyor. 

Lacancı kültür teorisyeni ve Marksist filozof Slavoj Zizek ile Fransız komünist düşünür Alain Badiou, MonoKL'nin Bakırköy Belediyesi ile ortaklaşa düzenlediği konferans kapsamında 11-12 Ekim tarihlerinde İstanbul'da bir konferans verecek. "Bugün direnmek ne demektir?" ve "Küreselleşme ve yeni sol" temasıyla gerçekleşecek olan konferans Şirinevler'de bulunan Yunus Emre Kültür Merkezi'nde yapılacak.

Saat 16.30'da başlayacak olan konferans herkese açık ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. Ancak dünyaca ünlü iki filozofun konferans verecek olması sebebiyle yer bulmakta güçlük yaşanılabilir, erken gitmekte fayda var. Ayrıca konferans için, Beşiktaş ve Kadıköy'den gidiş ve dönüş için ücretsiz servisler kaldırılacak.

İletişim

Slavoj Zizek Türkiye'de Zizek'e ait ve onunla ilgili materyaller paylaşılmaktadır. Zizek'in yazılarının Türkçe çevirilerini, video ve belgesel altyazılarını, Türkiye'de Zizek ile ilgili yazıları ya da Zizek ile ilgili her şeyi,

szizektr@gmail.com veya can.semercioglu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Twitter'da Slavoj Zizek Türkiye: @ZizekTR

Hashtag: #Zizek

Facebook'ta Slavoj Zizek Türkiye: Slavoj Zizek Türkiye | ZizekTR



ZizekTR


Slavoj Zizek Türkiye, 21. yüzyılın en önemli filozoflarından, belki de en büyüğü olan, Slavoj Zizek'i Türkiye'ye tanıtmak amacıyla bir Twitter hesabı ve blog kuruldu. 

Zizek'i Türkiye'ye tanıtmadaki en büyük gaye, onun karmaşık ve anlaşılmaz akademik ifadelerini belirli bir zümrenin elinde tutmasına karşı bir tavır ortaya koymaktır. Zizek'in düşüncelerinin anlaşılır kılınması ve toplum tabanına inmesi, en azından sosyal bilimde günceli takip etmeye çalışan ya da bu konuda bir şeyler yapma amacını güden bireylerin Zizek'e Türkçe'de erişimini kolaylaştırmak bir ihtyaç olmuştur. 

Bunu bir lobi faaliyeti olarak da görmemek gerekir. Tam tersine Zizek'in görüşlerinin bir pazarlama stratejisi ya da paparazzilik ilgisi kurulmaksızın Türkçe'de "öz"ü ön plana çıkarılarak yaygınlaştırılması esas amaçtır. Diğer yandan da onu eleştirme gerekliliğini vurgulamak.

Zira, bir filozofun "gereğinden fazla" popüler olması, özellikle Türkiye'de insanların büyük tepkisini çekmekte. Bu tepkide "Bir filozof popüler olmaz, yaşarken değeri bilinmez. Ancak öldükten sonra onun fikirleri değerlendirilebilir/tartışılabilir" algısının ön plana çıkması şaşırtıcı değildir. Filozof çıkaramamış ve sosyal bilimler alanındaki düşünceleri ortaya çıkışından onlarca yıl sonra sadece aktarma yoluyla edinebilmiş bir ülkede bu tepkiyi yadırgamamak gerekir. Bunu dönüştürmek mümkün. 

Zizek'i Anlama Mevsimi

Ekşi Sözlük'te bir yazar 1984-1993'ün Zizek'i düşünme, 1994-2003'ün Zizek'e tapma, 2004-2013'ün ise Zizek'e saldırma dönemleri olduğunu yazarak, 2014'le birlikte "Zizek'i anlama" çağına girdiğimizi iddia etmişti. Batı dünyası için gerçekten de durum böyle olabilir. Türkiye'de durum biraz daha farklı. Düşünme, tapma, saldırma evreleri birbirinin içine geçmiş bir şekilde sahnelendi:

Düşünenler ne düşündüklerini beyan etmediler. 
Tapanlar az sayıdaydı ve bu tapma sorgulayıcılıktan uzaktı.
Saldıranlar farklı taraflardan  Zizek'i yerden yere vurdular, düşüncelerinin beş para etmez olduğunu savundular ve onu tam anlamıyla harcamaya çalıştılar.
Anlama evresine ise neredeyse hiç giremediğimizi söylemek mümkün. Eserlerinin neredeyse tamamının Türkçe'ye çevrilmiş olmasına rağmen, ön plana çıkarılan daima magazinsel söylemler oldu. Lady Gaga ile olan ilişki, çift klozetli bir fotoğraf, "yeni-Osmanlıcı Zizek" nidaları... Aslında Zizek'in eleştirdiği tüketim kültüründeki biçim-içerik mefhumunun aynısı kendisine uygulandı. Yazdıklarının, düşündüklerinin özü ortaya konmadan, sadece metaforlarla/şakalarla ve türlü magazinsel anlayışlarla ondan alınan (hem olumlu hem olumsuz anlamda) "haz"zın tüketilmesi Türkiye'nin Zizek serüvenine egemen oldu.

Şimdi ise gerçekten onu "anlamak" (Verstehen) gerekiyor. Anladıktan sonra düşünmeyi, tapmayı ve saldırmayı gerçekten birlikte düşünebiliriz.

Zizek E-Kitapları

Slavoj Zizek'in İngilizce E-Kitapları en kısa sürede bloga yüklenecektir.

@ZizekTR

28 Eylül 2013 Cumartesi

Eserleri


Žižek, Slavoj (1989). The Sublime Object of Ideology (Print) (in English), London: Verso,Türkçe'de İdeolojinin Yüce Nesnesi,2002
Žižek, Slavoj (1990). Ernesto Laclau: Beyond Discourse Analysis (in New Reflections on the Revolution of Our Time) (Print) (in English), London: Verso. / Ernesto Laclau: Diskur Çözümlemesinin Ötesi ( Günümüz Devrimi Üzerine Yeni Yansımalarserisinde)
Žižek, Slavoj (1991). For They Know Not What They Do (Print) (in English), London: Verso. Ne Yaptıklarını Bilmedikleri İçin
Žižek, Slavoj (1991). Looking Awry (Print) (in English), Cambridge, MA: MIT Press. / Yamuk Bakmak
Žižek, Slavoj (1992). Enjoy Your Symptom! (Print) (in English), London: Routledge /Semptomunuzla Eğlenin!
Žižek, Slavoj (1993). Tarrying with the Negative (Print) (in English), Durham, NC: Duke University Press. / Olumsuz ile Beklemek
Žižek, Slavoj (1993). Everything You Always Wanted to Know About Lacan...But Were Afraid to Ask Hitchcock (Print) (in English), London: Verso / Daima Lacan hakkında sormak istediğiniz her şey...Ve Hitchcock'a Sormaya Korktuklarınız
Žižek, Slavoj (1994). The Metastases of Enjoyment (Print) (in English), London: Verso. / Eğlenmenin Metastazı
Žižek, Slavoj (1996). The Indivisible Remainder: Essays on Schelling and Related Matters (Print) (in English), London: Verso./Görünmez Hatırlatıcı: Schelling Hakkında ve İlgili Konularda Denemeler
Žižek, Slavoj (1997). The Abyss of Freedom (Print) (in English), Michigan: University of Michigan Press./ Özgürlüğün Tamusu
Žižek, Slavoj (1997). The Plague of Fantasies (Print) (in English), London: Verso / Fantaziler Tabelası
Žižek, Slavoj (1999). The Ticklish Subject (Print) (in English), London: Verso./ Türkçe'de Gıdıklanan Özne
Žižek, Slavoj; Butler, Judith; Laclau, Ernesto (2000). Contingency, Hegemony, Universality (Print) (in English), London: Verso. /Olumsallık, Hegemonya, Evrensellik
Žižek, Slavoj (2000). The Fragile Absolute (Print) (in English), London: Verso./ Kırılgan Mutlak Türkçe'de Kırılgan Temas
Žižek, Slavoj (2001). Did Somebody Say Totalitarianism? (Print) (in English), London: Verso./ Birisi Totalitercilik mi Dedi?
Žižek, Slavoj (2001). The Fright of Real Tears: Kryzystof Kieślowski Between Theory and Post-Theory (Print) (in English), London: BFI. / Gerçek Yırtılmaların Korkusu: Kryzystof Kieślowski Kuram ve Post Kuram Arasında
Žižek, Slavoj (2001). On Belief (Print) (in English), London: Routledge./ İnanç Hakkında
Žižek, Slavoj (2001). Opera's Second Death (Print) (in English), London: Routledge./Opera'nın İkinci Ölümü
Žižek, Slavoj (2002). Welcome to the Desert of the Real (Print) (in English), London: Verso./Gerçeğin Çölüne Hoşgeldiniz
Žižek, Slavoj (2002). Revolution at the Gates: Žižek on Lenin, the 1917 Writings (Print) (in English), London: Verso. / Kapılarda Devrim: Žižek'ten Lenin, 1917 Yazmaları Hakkında Türkçe'de Lenin Üzerine
Žižek, Slavoj (2003). Organs Without Bodies (Print) (in English), London: Routledge./ Vücutsuz Organlar
Žižek, Slavoj (2003). The Puppet and the Dwarf (Print) (in English), Cambridge, MA: MIT Press./ Kukla ve Cüce
Žižek, Slavoj (2004). Iraq: The Borrowed Kettle (Print) (in English), London: Verso. / Irak: Ödünç Alınan Çaydanlık
Žižek, Slavoj (2005). Interrogating the Real (Print) (in English), Continuum Publishing. /Gerçeği Sorgulamak
Žižek, Slavoj (2006). The Universal Exception (Print) (in English), Continuum Publishing/ Evrensel İstisna
Žižek, Slavoj (2006). Neighbors and Other Monsters (in The Neighbor: Three Inquiries in Political Theology) (Print) (in English), Cambridge, MA: University of Chicago Press./ Komşular ve Diğer Canavarlar ( The Neighbor'da : Politik Teolojide Üç Sorgulama)
Žižek, Slavoj (2006). The Parallax View (Print) (in English), Cambridge, MA: MIT Press. ISBN 0-262-24051-3. / Paralaks Bakış
Žižek, Slavoj (2010). Living In The End Times (Print) (in English), London: Verso. / Türkçe'de Ahir Zamanlarda Yaşarken

Kaynak: Viki

(En kısa sürede orijinal bibliyografya hazırlanacaktır.)

Slavoj Zizek, Biyografi

Slavoj Žižek (Okunuşu: Slavoy Jijek) (d. 21 Mart 1949 Ljubljana, Slovenya) SlovenMarksist sosyolog, filozof ve kültür eleştirmeni.

Ljubljana, Slovenya'da (o tarihte Yugoslavya'nın bir parçasıydı) doğdu. Felsefe doktorasını Ljubljana'da aldı ve Paris Üniversitesi'nde Psikanaliz eğitimi gördü. Batı ülkeleri tarafından saygı görmesinden ötürü sosyalist Yugoslavya'da fazla baskıya maruz kalmadığını belirtmektedir. 1990 yılında Slovenya Cumhuriyeti Başkanlığı için Slovenya Liberal Demokrat Partisi'nin adayıydı.

Žižek popüler kültürün yeniden okunmasında Jacques Lacan'ın çalışmalarını kullanmasıyla ünlüdür. Şu konuları da içeren sayısız konuda yazmaktadır; ideoloji, köktendincilik,hoşgörü, politik doğruluk, küreselleşme, öznellik, insan hakları, Lenin, mit, internet,postmodernizm, çok kültürlülük, post-marksizm, David Lynch ve Alfred Hitchcock. Düşünürün sevdiği ve önerdiği filmler Hero'dan Korkunç Ivan'a kadar çeşitlilik göstermektedir. Çağdaş felsefenin görmezden gelinemeyecek önemli bir ismidir.

Hayatı

Žižek Sosyoloji Enstitüsü, Ljubljana Üniversitesi, Slovenya'da uzman araştırmacı olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda, burada sıralanan üniversitelerin yanı sıra başka üniversitelerde de misafir profesör olarak ders vermektedir: The University of Chicago, Columbia, London Consortium, Princeton, The New School, The European Graduate School, The University of Minnesota, The University of California, Irvine and The University of Michigan. Bugünlerde Birkbeck Institute for the Humanities Birkbeck, Londra Universitesi'nde uluslararası yönetici olarak çalışmaktadır.

Žižek 2004 yılında 26 yaşındaki Arjantinli model Analia Hounie ile ikinci evliliğini yaptı, daha önce Renata Salecl ile evliydi.

Žižek mesleğinin başlangıcında 1970'lerin Yugoslavya'sının politik ortamında engellendi. 1975'te master tezinin siyasi açıdan şüpheli görülmesinden sonra Ljubljana Üniversitesi'nde bir yer sahibi olması önlendi. Takip eden yıllarda Yugoslavya Ordusu'nda görev aldı ve sonunda Jacques Lacan'ın psikonalitik teorisine dönük kuramsal odaklanmaları olan bir grup Slovenyalı bilgin ile yakınlaştı.

Žižek'in büyük bir sosyal kuramcı olarak uluslararası tanınması 1989'da İngilizce basılan ilk kitabı The Sublime Object of Ideology'ye kadar sürdü. Žižek'in en dünya çapında en çok tartışılan kitabı The Ticklish Subject (1999), onu açıkça dekonstrüksiyonizmcilerin,Heideggercilerin, Habermascıların, bilişsel işlemlerle uğraşan bilimadamlarının, feministlerin ve Žižek'in New Age "obskürantizmciler" olarak tanımladıklarının karşısına koyar.

Žižek'in çalışma ve düşünceleri belirlemedeki sorunlardan birisi onun kuramsal konumunu çok sık olarak kitapları arasında, hatta bazen aynı kitabın farklı sayfalarında değiştirmesidir (mesela, Lacan'ın yapısalcı mı yoksa post-yapısalcı mı olduğu konusunda). Bu nedenle onu eleştiren bazı kişiler, onu tutarsızlık ve entelektüel düzey eksikliği ile suçlamaktadır. Ne var ki Ian Parker herhangi bir "Žižekyen" felsefe sistemi bulunmadığını öne sürmektedir çünkü Žižek, bütün tutarsızlığıyla beraber, bize, bizim bir tek yazardan neyi almak ve onda neye inanmak istediğimiz konusunda daha derinlemesine düşünmemiz konusunda yardımcı olmaya çalışıyor.(Parker, 2004) Aslında, Žižek'in kendisi, bir felsefecinin tavrının, bizim kendi ideolojik ön kabullerimizi sorgulamak yerine bize dünyayı anlatan Büyük Öteki gibi davranmak olmaması gerektiğini tartışarak, Jacques Lacan'ın kendi kuramlarını sürekli yenilemesini savunmaktadır. Žižek için felsefeci, soruları yanıtlamaya çalışan birisinden daha çok, eleştiren birisidir.

En son olarak Žižek Abercrombie & Fitch için hazırlanan bir katalogda yer alan Bruce Weber'in fotoğraflarına eşlik edecek bir metin yazdı. Büyük bir entelektüelin reklam metni yazmasının uygun olup olmadığı sorulduğunda, Žižek Boston Globe'a şunları söyledi: "Eğer para kazanmak için bu tür işler yapmak veya tam zamanlı çalışan Amerikalı bir akademisyen olarak imtiyazlı bir yer kapmak için kıç öpmek zorunda kalmak arasında bir seçim yapmam istenseydi böyle yerlerde yazı yazmayı seçmekten zevk alırdım!"

Kendisine dönük ters ifadelerden utanmayan ateşli ve renkli bir öğretim üyesi olarak kabul edilmektedir. Üç bölümden oluşan 'The Pervert's Guide to Cinema' belgeseli İngiltere kanalı More4'da Temmuz 2006'da yayınlandı.

Düşünceleri

Žižek'in ideolojisi şahsına özgü bir materyalizmdir. Diyalektik materyalizm geleneği içinde kuram oluştururken, düşüncenin varolan sistemleri içerisindeki devamsızlıkları ve çelişkilerine vurgu yaparak, ontoloji ve epistemolojinin çağdaş kuramlarıyla bağlantılar kurar.Deleuze ve Alain Badiou gibi, Žižek hem bilincin materyalist temeline hem de düşüncenin 'özerklik ve yararlılığına' sahip çıkan bir kuram dile getirir.

Žižek'in son kitabı, The Parallax View, şimdiye kadarki en derin ontolojik yorumlama çalışmasıdır. Žižek ontolojinin farklı yüzlerinin idealist ve materyalist anlamlandırmalar açısından karşılaştırmalarını yapmaktadır. İdealizm ve materyalizm arasında bu anlamdaki karşılaştırmalardan biri, idealizmin 'her şey'i kuramsallaştırdığına dair iddia edilen yeteneği ile materyalizmin görünüşte 'her şey'in gerçekte 'her şey olmayan' olduğu şeklindeki anlamlandırmasının arasında Lacancı terimlerle ifade edilir.

Žižek’in idealizm ve materyalizm arasında karşılaştırma yapma tutkusu onun kendi çalışmasını paradoksal terimler içerecek şekilde tanımlamasına neden olur: “Materyalist Teoloji”. Teolojisi, materyalizmi gibi kendine özgüdür. Žižek, gerçekte gerçekliğin temelde açık olduğunu ve materyalist “minicik bir fark” olduğunu ileri sürer, ontolojik açıdan, bir indirgemeci fiziksel işlemi tanımlaması ile bir insanın varoluş deneyimi arasında gerçeklikte görünen fark insan hayatının gerçeği ve ontolojinin kuramsallaştırmaya çalışması gereken en önemli alandır. Tüm insancıl Hristiyan teolojisi ile denkleştirdiği bu alan radikal bir şüphe üstüne oturtulmuştur. Žižek, olumsuz ve sınırlandırıcı "düşünen şey" ifadesi ile farkı Freudçu ölüm içgüdüsü (tanatos) ile denkleştirir. Biyolojik psikoloji bir gün bir insanın beyninin tam bir modelini yapabilecek olsa da, hâlâ geride açıklanamayan bir şey kalmış olacak, ve bu şey doğrudan Freudçu ölüm içgüdüsü ile ilişkili olacak. Žižek'e göre bu rolü üstlenenin, zevk ilkesi değil de ölüm içgüdüsü olduğunu belirtmek önemli. Temsil edilemeyen bütünlük üzerinde kırılmalar ve kararlar öneren bilincin olumsuz yüzü vurgulanır. Žižek bilincin opak olduğu gerçeğine işaret eder. Bilincin temel özelliklerinden biri, bir şeyin gerçekten bilinçli mi yoksa sadece bir taklit mi olduğunu asla bilemeycek olmanızdır. Žižek Lacan'ı şunları belirterek eleştirir: "Ne yazık ki Lacan çok hızlı bir şekilde öz-bilinçlilik ile öz-saydamlığı özdeşleştirir, Alman İdealizmi'ndeki öz-bilinçlilik nosyonunun en önemli şartı insanın kendisine çok zor ulaştığı/hatta ulaşamadığıdır. Bu olumlu bir ontolojik şarttır."

Žižek'in metafiziği, önemli bir noktaya kadar anti-metafiziktir, çünkü 'her şey'i kuramsallaştırmanın saçma olduğuna inanmaktadır, çünkü daima kuramsallaştırılamayan bir şeyler kalacaktır. Bu Lacan'cı terimlerle 'sembolik' ve 'gerçek' arasındaki ilişkinin terimleri ile açıklanabilir. Žižek'e göre, bir insanı çeşitli yollarla gözlemleyebiliriz ancak bu yollar eş zamanlı varolmaz. Mesela, bir insanı ya kendi iradesi olan etik bir varlık olarak ya da güdülere dayanan biyolojik bir yaratık olarak görebiliriz ama ikisi birden değil. Bunlar 'gerçeğin' 'sembolik' tercümeleri, tanım ile tam olarak anlaşılamayacak 'her şey olmayan'ı anlamak için dili kullanma yollarıdır. Žižek'e göre, ne var ki 'gerçek' sizin ona nasıl bakmaya karar verdiğinize bağlı olmayan farklı yollarda analaşılan bir şey değildir (etik bir varlık olarak insan biyolojik bir varlık olarak insana karşı mücadele verir); 'gerçek' bunun yerine daha üstün bir noktadan başka bir noktaya hareket etmektir - The Parallax View'da belirtildiği gibi. Kendisinin sıklıkla eleştirdiği postmodern kuramcıların tersine, Žižek, kendi iç öznelliklerine işaret eden ölçülemez diskurlar boyunca doğrudan bir ontolojik kesinin bulunduğunu iddia ederek görecelik konusunu açıklamaktan kendini kurtarır. Bu 'gerçeğin' çeşitli 'sembolik' tercümeleri olmasına rağmen, hepsi göreceli olarak "doğru" değildir. 'Gerçek', çelişkilerin birbiri içinden geçmesi işleminde ortaya çıkar; veya gerçek "minik bir farktır", indirgemeci materyalizmin sonsuz kararları ile yaşanan deneyim arasındaki fark.

Bilinçdışı, bir dil gibi yapılandığı için ("comme une langue"), bu kendisini iki durumda tutkuya doğru yönlendirecektir: Birincisi, Lacan'ın XI.ci Seminer'inde tutkunun "hedefi" olarak adlandırılan tutku nesneleri ve bilinçdışı, veya tutkunun "amacı" olarak adlandırılan kendi içinde tutkunun mekanizması ve Lacan'ın kendisi tutkunun işleyişinde bunu daha önemli bir durum olarak düşünmüştü.

Kaynak: Viki
(En kısa sürede orijinal bir biyografi yazılacaktır.)

Paylaş

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More